DokuzB Forum - Since '09
DokuzB Forum'a Hoş Geldiniz.. İyi vakit geçirmeniz dileklerimizle..

Üye olmak için 'Üye Ol' tıklayınız..

____________
since '09
DokuzB Forum - Since '09
DokuzB Forum'a Hoş Geldiniz.. İyi vakit geçirmeniz dileklerimizle..

Üye olmak için 'Üye Ol' tıklayınız..

____________
since '09
DokuzB Forum - Since '09
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Yıllanmış 9-B Forum Sitesine Hoş Geldiniz. Sitemiz Şarap İçeriklidir :)
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
DokuzB Forum sitesi yapım aşamasındadır. Aşamamız grafik ve veri tabanı üzerindedir. Üyelerimiz ve ziyaretcilerimiz forumdan yararlanabilirler.

 

 MECİP FAZIL KISAKÜREK

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Owner
Site Kurucusu
Site Kurucusu
Owner



MECİP FAZIL KISAKÜREK Empty
MesajKonu: MECİP FAZIL KISAKÜREK   MECİP FAZIL KISAKÜREK Icon_minitimeC.tesi Mart 07, 2009 8:54 pm

MECİP FAZIL KISAKÜREK Y1ptnu4m2zcvtddgsptzqktzosz3ga41wjnxvbkgd0mschi8prppnzxzzf5g3faalaeonvgnwqtsek
Necip Fazıl Kısakürek, Çemberlitaş, İstanbul'da[5] 26 Mayıs 1904 tarihi, Perşembe günü sabaha karşı doğmuştur. Babası Abdülbaki Fazıl Bey, Mekteb-i Hukuk mezunu olup Bursa'da âzâ mülazımlığı, Gebze savcılığı ve ömrünün son yıllarında Kadıköy hakimliği görevlerinde bulunmuştur. Annesi Mediha Hanım ise Girit muhacirlerindendir.[6] Necip Fazıl'ın çocukluğu dedesinin Çemberlitaş'taki konağında dadılar, mürebbiyeler ve lalaların arasında geçmiştir. Dedesi Maraşlı Kısakürekzade Mehmet Hilmi Efendi, kendi babasının adı olan Ahmet Necib adını torununa vermiştir. Necip Fazıl adı babasının adı ile birleşerek ortaya çıkmıştır.[5] Büyük babası Hilmi Efendi, İstanbul Cinayet Mahkemesi ve İstinâf Reisliği'nden emeklidir.[7] Soyu da Maraş'taki Dulkadiroğulları'na bağlı Kısakürekler soyuna mensup Mevlâna Bektut'dan gelmektedir.[8]

Necip Fazıl, dört-beş yaşında iken, dedesinden okuma-yazmayı öğrenmiştir.[5] İkinci Meşrutiyet ilan edildiği dönemde babası İstanbul'a gelen ilk arabalardan birini satın almıştır.[9] 1912 yılında Gedikpaşa Fransız Mektebi'nde okumuştur. Ardından Amerikan Mektebi'nde okumaya başlamış ve sırasıyla Büyük Dere Emin Efendi Mahalle Mektebi'nde, Büyük Reşit Paşa Nümûne Mekebi'nde okumuştur ve Vaniköy Rekber-i İttihad Mekteb-i Fünunu Bahriye'ye (Askerî Deniz Lisesi) girmiştir. Bu sırada babası annesinden ayrılmış ve başka biriyle evlenmiştir.[5] Bahriye Mektebi'ndeki hocaları arasında dönemin ünlülerinden Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi (eski Diyanet İşleri Başkanı), Hamdullah Suphi Tanrıöver, Hüseyin Cahit Yalçın[10] ve İbrahim Aşkı gibi isimler vardır. 29 Kasım 1920 tarihinde babası ölmüştür.[6] Bahriye Mektebi'nden ayrılan Necip Fazıl, 1921 yılında Darülfünun Felsefe Bölümü'nde okumaya başlamıştır. Bu öğrenimini de tamamlayamamış ve hükümetin açtığı bir yarışmayı kazanarak burs almaya başlamıştır. Felsefe öğrenimi için Paris'e gitmiştir.[11]


Çalışmaları [değiştir]
Necip Fazıl Kısakürek'in Eyüp'teki mezarı12 yaşında şiire başlayan Necip Fazıl'ın ilk şiir kitabı daha 17 yaşında iken yayınlandı ve şiirleri M.E.B'in ders kitaplarında okutuldu. Genç yaşta yazdığı tiyatro eserleri, dönemin tiyatrolarında aylarca kapalı gişe sahnelendi.[kaynak belirtilmeli] Paris dönüşü yayımladığı Örümcek Ağı ve Kaldırımlar adlı şiir kitapları onu çok genç yaşta ünlü yaptı. Henüz otuz yaşına basmadan çıkardığı yeni şiir kitabı Ben ve Ötesi (1932) ile takdir toplamayı sürdürdü. Yine M.E.B'in yayınladığı bir Türk şairleri Anatolojisi kitabında, 'N.F. Kısakürek herkes tarafından en iyi şair olarak kabul edilmese bile, Ben ve Ötesi Türk Edebiyatı nın en kuvvetli şiir kitabı olsa gerek, der. Meslektaşları tarafından da çok sevilen şair 'Üstat Necip Fazıl Kısakürek, olarak anılmaya başlandı.

Şöhretinin zirvesinde iken felsefi arayışlarını sürdürüp içinde yeni bir dönemin doğum sancısını hisseden Necip Fazıl için 1934 yılı gerçekten de hayatının yeni bir dönemine başlangıç olur. 30'lu yaşlarında bohem hayatını en koyu rengiyle yaşadığı günlerde Beyoğlu Ağa Camii'nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile tanışır ve bir daha ondan kopamaz.
Daha sonraları onun için;


"Allah

"Bir akşamdı ki, zaman donacak kadar güzel."

“Bana, yakan gözlerle, bir kerecik baktınız;
“Ruhuma, büyük temel çivisini çaktınız!”
diyeceği bu büyük insan, onun hayatında yeni bir devrin başlamasına vesile olur ve üstat, hayatında meydana gelen bu değişikliği şu mısralarla özetler: “Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum; Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...”
Bu tanışma onun hayatında dönüm noktası oldu. İslami kimliği ile öne çıkmaya başladıktan sonra ders kitaplarından şiirleri ve fikirleri çıkarıldı. Necip Fazıl'ın hemen tümünde üstün bir ahlak felsefesinin savunulduğu tiyatro eserlerini birbiri ardına edebiyatımıza kazandırması bu döneme rastlar.

Tohum, Para, Bir Adam Yaratmak, Nam-ı Diğer Parmaksız Salih gibi piyesleri büyük ilgi görür. Bu eserlerden Bir Adam Yaratmak, Türk tiyatrosunun en güçlü oyunlarındandır. Cinnet Mustatili adlı eserinde hapishane anıları yer alır. Sık sık kapatılan ve çeşitli bahanelerle toplatılan Büyük Doğu'nun çıkmadığı sürelerde günlük fıkra ve çeşitli yazılarını Yeni İstanbul, Son Posta, Babıalide Sabah, Bugün, Milli Gazete, Her Gün ve Tercüman gazetelerinde yayınladı.

Büyük Doğu Hareketi'ni başlattığı Büyük Doğu dergisinde çıkan yazılarıyla İsmet Paşa ve tek parti (CHP) yönetimine şiddetli bir muhalefet sürdürmesi sonucu hakkında açılan çok sayıda davada yüzlerce yıl hapsi istendi. 163. maddeye aykırı bulunan yazıları ile birkaç yılda bir hapse mahkûm oldu.

1980'de Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü'nü, İman ve İslam Atlası adlı eseriyle fikir dalında Millî Kültür Vakfı Armağanı'nı (1981), Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülü'nü (1982) almıştır. Ayrıca Türk Edebiyatı Vakfı'nca 1980'de verilen beratla 'Sultan-üş Şuara' (Şairlerin Sultanı) unvanını kazanmıştır.

Yaşar Nâbi tarafından, "bir mısrası Türk milletini ihya etmeye yeter" denilerek övülmüştür.

Örümcek Ağı (1925), Kaldırımlar (1928), Ben ve Ötesi (1932), Sonsuzluk Kervanı (1955), Çile (1962), Şiirlerim (1969), Esselâm (1973), Çile (1974), Bu Yağmur.


Vasiyeti [değiştir]Vasiyetinin bir kısmı

Fikir ve duyguda vasiyete lüzum görmüyorum.Bu bahiste bütün eserlerim, her kelime, cümle, mısra ve topyekün ifade tarzım vasiyettir. Eğer bu kamusluk bütünü tek ve minicik bir daire içinde toplamak gerekirse söylenecek söz "Allah ve Resulü; başka her şey hiç ve batıl" demekten ibarettir. [kaynak belirtilmeli]
Beni, ayrıca hususi vasiyetimde gösterdiğim gibi, İslami usullerin en incelerine riayetle gömünüz! Burada, umumi vasiyette de belirtilmesi gereken bir noktaya dokunmalıyım. [kaynak belirtilmeli]
Cenazeme çiçek ve bando muzika gönderecek makam ve şahıslara uzaklığımız ve kimsenin böyle bir zahmete girişmeyeceği malum... Fakat bu hususta bir muziplik zuhur edecek olursa, ne yapılmak gerektiği de beni sevenlerce malum... Çiçekler çamura ve bando yüzgeri koğuşuna. [kaynak belirtilmeli]
"Son günüm olmasın çelengim top arabam

Beni alıp götürsün tam dört inanmış adam" çile'de geçen bu satırlar vasiyetini teyit eder niteliktedir


Atatürk'e hakaret davası [değiştir]5816 sayılı Atatürk'ü Koruma Yasası'na aykırı fiilinden dolayı 8 Temmuz 1981 tarihinde Atatürk'ün manevi şahsına hakaret suçundan hüküm giydi. Karar Yargıtay 9. ceza dairesi tarafından onaylandı.[12]


Eserleri [değiştir]Cinnet mustatili (Yılanlı Kuyudan)
Nam-ı Diğer Parmaksız Salih
Bir Adam Yaratmak
Çile
Kafa Kâğıdı
O ve Ben
Yunus Emre - Kanlı Sarık
At'a Senfoni
Para - Mukaddes Emanet
Sahte Kahramanlar - İman Ve Aksiyon - Özlediğimiz Nesil - İslam Ve Öbürleri
Hazret-i Ali
Tanrı Kulundan Dinlediklerim
İhtilal
Moskof
Tohum - Künye
Aynadaki Yalan
Reis Bey - Parmaksız Salih
Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu
Babıali
Sosyalizm Komünizm ve İnsanlık
Hitabeler
Peygamber Halkası
İbrahim Ethem - Abdülhamid Han - Siyah Pelerinli Adam
Hesaplaşma - Tarihte Yobaz Ve Yobazlık - Türkiye Ve Komünizm
Esselam
Dünya Bir İnkılap Bekliyor - Yolumuz, Halimiz, Çaremiz - Ruh Muvazenesi - Her Cephesiyle Komünizm
Hac
Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar
Türkiye'nin Manzarası
Çerçeve - 1
Nur Harmanı
İman ve İslam Atlası
Müdafaalarım
Veliler Ordusundan 333 (Halkadan Pırıltılar)
Benim Gözümde Menderes
İdeolocya Örgüsü
Mümin Kafir - Vecdimin Penceresinden - Bir Pırıltı Binbir Işık
Senaryo Romanlarım: Sen Bana Ölümü Yedirdin - Deprem (Çile) - Katibim - Villa Semer - Vatan Şairi Namık Kemal - Canım İstanbul - Ufuk Çizgisi - Son Tövbe - En Kötü Patron
Çöle İnen Nur
Son Devrin Din Mazlumları
Öfke ve Hiciv
Sabır Taşı - Ahşap Konak
Ulu Hakan II. Abdülhamid Han
Başbuğ Velilerden 33 (Altun Halka)
Çerçeve - 2
Konuşmalar
Rabıta-i Şerife
Doğru Yolun Sapık Kolları
Başmakalelerim - 1
Tasavvuf Bahçeleri
Çerçeve - 3
Namık Kemal
Hücum ve Polemik
Rapor - 1 - Rapor - 2 - Rapor - 3
Rapor - 4 - Rapor - 5 - Rapor - 6
Rapor - 7 - Rapor - 8 - Rapor - 9
Rapor - 10 - Rapor - 11 - Rapor - 12 - Rapor - 13
Yeniçeri
Reşahat
Başmakalelerim - 2
Mektubat
Başmakalelerim - 3
Çerçeve - 4
Gönül Nimetleri
Edebiyat Mahkemeleri - Doğu Edebiyatı - Dil Raporları -
Çerçeve - 5
Hadiselerin Muhasebesi . 1
Sakarya Türküsü
Kaldırımlar

Şiirlerinden bazıları [değiştir]Akıl
Akşam
Anneciğim
Anneme
Anneme Mektup
Aşk ve Korku
Aydınlık
Aynalar
Ayrılık Vakti
Beklenen
Bekleyen
Bendedir
Bu Yağmur
Canım İstanbul
Çile
Çocuk
Dağlarda Şarkı Söyle
Dayan Kalbim
Destan
Dönemeç
Feza Pilotu
Geceye Şiir
Geceye Şiir 1
Gölgeler
Gurbet
Hatrına Düşeceğim
Hep Bu Ayak Sesleri
Her Nefesten
Kadın
Kaldırımlar
Karacaahmet
Kurtuluş Bestesi
Muhasebe
Olmaz mı?
Otel Odalarında
Perdeler
Saçların
Sakarya Türküsü
Takvimdeki Deniz
Tam Otuz Yıl
Utansın
Uyan Yarim
Yar o ki
Yolculuk
Zindan'dan Mehmet'e Mektup
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Owner
Site Kurucusu
Site Kurucusu
Owner



MECİP FAZIL KISAKÜREK Empty
MesajKonu: SAKARYA TÜRKÜSÜ   MECİP FAZIL KISAKÜREK Icon_minitimeC.tesi Mart 07, 2009 9:02 pm

Sakarya Türküsü
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

(1949)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
MECİP FAZIL KISAKÜREK
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Fazıl Hüsnü Dağlarca

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DokuzB Forum - Since '09 :: DokuzB Özel Bölüm :: DokuzB Arşiv :: HATIRLANMASI GEREKENLER-
Buraya geçin: