…-Hurraa! Bu inanılamayacak kadar güzel bir şey! Talihimizin bize bu kadar yardım edeceğini hiç sanmıyordum. Haydi gidiyoruz!... Galata kulesi on beş pusluk toplarımızla yerle bir edilecektir. Deniz kana boyanıp leş gibi olacaktır. Ayasofyanın’nın mozaiklerini, halılarını, ikonalarını yağma edeceğiz! Türk lokumları (kadınları) benim olacak! İnanamıyorum ki, bir devrin kapanışına şahit olacağım! Tanrım, hayatımda bu kadar mesut olmamıştım! Sırf bir tarafa akan bir ırmak gibi çocukluğumdan beri içimdeki bu arzunun İstanbul’a gidecek askerlerin arasında bulunmak hevesinin varlığını şimdi daha iyi anlıyorum.
(Asker – Yönetici - İnsan T.C. Genel Kurmay Başkanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı Ankara – 1995 Sayfa. 56)